Temiz Çevre
Çöp, alabildiğine çöp…
Poşetler, plastik ve cam şişeler, tenekeler…
Şehrin hemen bitiminde çimenlik bir alan burası. Rüzgarın da etkisiyle yerlere atılan çöpler buradaki dikenlere takılıp kalmış. O kadar güzel, iç açıcı bir yer olabilecekken, insanın içini karartıyor, insanda geri kalmış bir ülkede yaşadığı hissini uyandırıyor.
Buraya yakın bankların masaların olduğu bir de piknik alanı var. Orada da durum farklı değil. Masaların üzerinde bırakılmış yemek artıkları, yerlerde poşetler, kırılmış cam şişeleri…
Utanç verici bir manzara!
Neden böyle?
Bu durum hangi insani değerle bağdaşır?
Bir öğretmen olarak düşünüyorum, neden bu konuda bu kadar başarısızız?
Toplumumuzda iki önemli değer, vatan sevgisi ve din…
Düşünüyorum, bu toplumda sokak ortasında herhangi bir insan bayrağı yere atıp üstüne basabilir mi? Asla! Herkese açık bir yerde domuz eti yiyebilir mi? Asla!
Herkes tepki gösterir, ayıplar, bunları yapanları toplumdan dışlar.
Demek ki bunu ögretebilmişiz.
Ama suyunu içip şişesini yere fırlatabilir.
Banklarda yemek artıklarını, poşetleri, şişeleri bırakabilir.
Ya da daha büyük boyutlarda fabrikalar yıllarca havayı, suyu, toprağı zehirleyebilir.
Bunları yaparken çevreden tepki alacağı, ayıplanacağı, dışlanacağı endişesini pek yaşamaz.
Demek ki bu manzarının tek suçlusu bu çöpleri atanlar değil.
Bu durumun ciddiyetinin yeterince farkında olmayan bizleriz.
Farkında değiliz ama dünyamız için korona virüsten daha tehlikeli bir tehdit var önümüzde.
Havanın, suyun, toprağın sürekli kirletilmesi ve buna bağlı olarak küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık ve sonucunda besin ve temiz su kaynaklarının yetersizliği…
Geçenlerde bir çevre uzmanını dinliyorum, biz diyor, balık yemiyoruz aslında, plastik yiyoruz! Yıllardır tonlarca poşet ve plastik çöp atıyoruz. Bu plastikler deniz ve okyanuslarda parçalanarak mikroplastiklere dönüşüyor ve onları da balıklar yiyor. Ve biz balık yerken bile plastik yiyoruz aslında. Bu kirliliğin diğer tarım ürünlerindeki etkisinden hiç söz etmiyorum bile.
Gelecekte çocuklarımıza, torunlarımıza, sağlıkla ve huzurla yaşayabilecekleri bir dünya bırakmak istiyorsak, bu konuda hepimize büyük sorumluluklar düşüyor.