Takım tutmuyorum işte…

Sevinecek veya üzülecek onca anlamlı şey varken, sevincin ve üzüntünün en üst boyutunu bu denli anlamsız bir şeye harcamıyorum.

Hiç bir değer üretmeyen bir avuç insan, milyon dolarları götürürken; onların avukatlığını yapmak istemiyorum.

Memurların, işçilerin hatta bilim adamlarının 20 yılda kazandıklarını 1 ayda kazanmalarını, gelir dağılımındaki bu uçurumu doğru bulmuyorum.

Dünyada onca değerli amaç ve ideal varken, çözülmesi gereken onca sorun varken, insanların umutlarını bir takımın şampiyon olmasına bağlamalarını, tek idealin bu olmasını çok büyük bir KAYIP olarak görüyorum.

İnsanlar eğer bu konu için harcadıkları zamanı ve hissettikleri duygu yoğunluğunu açlık, sefalet, adaletsizlik, zulüm ve savaşların son bulması için harcasa ve hissetselerdi, büyük oranda başarılı olabilirlerdi..

Canım feda olsun diyor takımı için..
Dünyada açlığın ya da savaşların bitmesi için canım feda olsun demiyor..
Zulüm ve işkencenin bitmesi için,
Çevre sorunlarının bitmesi için,
Adalet için canım feda olsun demiyor.

Ne için?
Değer mi?

Maç bitti..

Bazıları sevinçten deliye döndü, bazıları üzüntüden kahroldu..

Kavgalar, müthiş duygu selleri, dışarıdan gelen korna ve tabanca sesleri, belki de kör kurşunlar…

Ne adına?

Hangi toplumsal ya da ahlaki mesele için bu durumu yaşıyoruz? Bu denli üzülüyoruz ya da seviniyoruz?

– Savaşlarda yüzlerce kişi öldüğünde?
– Her gün 2-3 kadın öldürüldüğünde?
– Açlıktan bir deri bir kemik kalmış insanları gördüğümüzde?
– Büyük haksızlıklar karşısında?
– Tecavüzler, soygunlar olduğunda?
– Hayvanlara işkence edildiğinde?
– Çevre felaketlerinde?

NE ZAMAN, BU KADAR ÇOK SAYIDA İNSAN, YUKARIDA SAYDIKLARIM İÇİN, BU DENLİ YOĞUN DUYGULAR İÇİNE GİRER, O ZAMAN AÇLIK DA BİTER, KATLİAMLAR DA..

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir