İlim ve Alim

İLİM VE ÂLİM

İlim/bilim; bilgi, çok bilgi veya her şeye dair malumat değil… Bilim /ilim, doğruluğu rasyonel (objektif, ölçülebilir, test edilebilir, kanıtlanabilir, çürütülemez) yöntemlerle desteklenen ve sağlam kanıtlara dayanan, gerçeğe ve evrensel hakikate dair bilgidir.

Sağlam kanıtlarla desteklenmediği sürece zan, spekülasyon, tahmin, kanaat, rüya, sezgi, ilham, çoğunluğun veya bir alandaki otoritenin görüşü, kesinlik ifade etmez. Önyargılar, körü körüne inançlar (dogma) ve anlamsız-amaçsız yasaklar (tabular), doğru bilgiye ulaşmada gözümüze inmiş perdelerdir.

Gerçeğe ve hakikate ulaşmak için; gözümüze ve gönlümüze inen perdeleri kaldırmak, gerçeğin ve hakikatin var olduğuna, eğer istersek ona ulaşabileceğimize inanmak (iyiniyet), bunun için zihnimizi açık ve berrak tutmak, varlıkların anlamı ve amacı konusunda kafamızdaki soru işaretlerine çözüm aramak (sorgulamak), öğrenmek için azimli olmak, ana kaynağı (evrensel hakikatleri), ahlakı (hak ve adaleti) merkeze koyarak rasyonel yöntemlerle aklımızı kullanmak gerekir.

*****

Âlim (bilgin); çok okuyan, çok yazan ve çok bilen değil… Hayatın ve varlıkların anlam ve amacını, sorunların ve sıkıntıların doğru çözümünü bilen demek…

Âlim, önüne sorun geldiği zaman, sorunun ana kaynak ve/ya yan kaynaklardaki karşılığını bilen, temel hükümler doğrultusunda ve rasyonel ahlakı (hak ve adaleti) merkeze alarak güncele doğru çözümler getiren kişi…

Allah, görüneni ve görünmeyeni tam bilendir. Oysa bilgin insanlar, ancak görüneni, ona odaklanabildikleri kadar bilebilirler.

Algıda seçicilik, her olaya veya konuya aynı oranda odaklanamadığımızı, o yüzden bazı olaylara ve konulara dair bilgilerimizin diğerlerine oranla daha fazla olduğunu ifade ediyor. Çağımızda belli alanlarda uzmanlaşmak bunun zorunlu bir sonucu olmalı. Ne var ki uzmanlaşan bilginlerin de kendi alanlarındaki bilgileri sınırlı bilgidir. Bu bilginin, doğru yöntem ve sağlam kaynaklarla desteklenmesi gerekir.

Kişi, kendi alanında ne kadar uzman olursa olsun, hayatının son safhasında bile öğrenmekten vazgeçmez. Böyle olsa bile, alanlarında uzman (bilen) kişiler, büyük ölçüde toplumun aydınlatıcısı, sorunların çözümleyicisi, hak ve adaletin dağıtıcısıdırlar.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir