İyi ki Kur’an var

İyi ki Kur’an var.
İyi ki elimizde sapasağlam bir rehber var.
Eğer Kur’an’la tanışmamış olsaydım; Fetö, Işid gibi örgütleri göre göre ateist olurdum Allah muhafaza. İnsanları dinden, imandan soğutur bunlar.

Yaşananlara bakınca, Kur’an’da neden en çok şirk(ortak) koşmanın kötülendiğini anlayabiliyorum. Şöyle geçiyor Nisa 48’de:
“Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz; bunun dışında kalanı ise dilediğini bağışlar…”

“Şirk”, birilerini Allah’a ortak etmek demek. Birilerini neredeyse Allah kadar yüceltmek, onların sözlerine neredeyse vahiy muamelesi yapmak… Allah ile beraber başka ilahlar, kutsallar, yüce efendiler edinmek demek.
Böyle olunca ne oluyor: Onlar eleştirilemez, sorgulanamaz ve dokunulamaz görülüyor.
Allah’a nasıl bağlanılırsa, onlara da öyle bağlanılıyor.
Allah’tan nasıl korkulursa, onlardan öyle korkuluyor.
Allah’a nasıl koşulsuz şartsız itaat ediliyorsa, onlara da öyle itaat ediliyor.
Onların da koruyacağına, kurtaracağına; onlar sayesinde cennete girileceğine inanılıyor.

Bu şekilde birileri, yalnızca Allah’a ait olan yetkilere ve niteliklere ortak olmak istiyor. Allah’ın üstün gücünü paylaşmak, O’ndan rol çalmak istiyor. Diyor ki:
Allah içinizden geçenleri bilir ya; ben de bilirim.
Allah karanlıkta ya da hiç kimse yokken ne yaptığınızı görür ya; ben de görürüm. Ben sizi Allah’a yaklaştırırım. Öldükten sonra size şefaatçi olur, sizi cehennemden (Allah’ın vereceği cezadan yani haşa Allah’tan) kurtarırım.

Bunlara inananlar, onların önünde el pençe divan duruyor. Elini eteğini öpüyor. Onları eleştirmek bir tarafa, huzurundan çıkarken geri geri yürüyor. Onların eşyalarını, kıyafetlerini, atıklarını bile kutsallaştırıyor.

Putlaştırılan kişilerin istedikleri tam da bu. Kalabalıkları sürü gibi peşlerinden sürüklemek, haşa tanrı gibi kalabalıkların üzerinde otorite kurabilmek, bu şekilde güç ve menfaat elde edebilmek…
Bu durumun ne denli büyük kötülüklere, zulümlere neden olduğunu yaşananlardan görebiliyoruz.

Aşağıdaki ayetler, bu konuda çok net mesajlar veriyor. Dikkatle okunmasını, incelenmesini tavsiye ederim:

7A’raf/194-Allah’ın yanı sıra yalvarıp yakardıklarınızın hepsi sizin gibi kullardır. Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi hemen onları çağırın da size cevap versinler.

7A’raf/196-Çünkü benim velim, Kitab’ı indiren Allah’tır. O, bütün salihlere velilik eder.

7A’raf/197-Allah’ın yanı sıra yalvarıp yakardıklarınız size yardım etmeye güçleri yetmez. Onlar kendilerine de yardım edemezler.

39Zümer/36-Allah, kuluna yetmez mi? Seni O’ndan (Allah’tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah, kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.

39Zümer/38-Andolsun, onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye soracak olsan, elbette “Allah” diyecekler. De ki: “Gördünüz mü, haber verin; Allah’ın yanı sıra yalvardıklarınız, eğer Allah bana bir zarar dileyecek olsa, O’nun zararını kaldırabilirler mi? Ya da bana bir rahmet vermeyi istese, O’nun rahmetini tutup önleyebilecekler mi?” De ki: “Allah, bana yeter. Tevekkül edecek olanlar, O’na tevekkül etsinler.”

39Zümer/3-İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. O’nun yanı sıra başka veliler edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah, ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez.

43Zuhruf/44-Doğrusu Kur’an, sana ve halkına bir öğüttür. Ondan sorumlu tutulacaksınız.

17İsra/36-“Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur.”

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir