Paylaşım ve Denetlenme Aracı Olarak Sanal Ortamlar
Sanal ortamları kimileri önemsemez, kimileri yadırgar, kimileri de yadsır. Oysa sanal ortamlar sanal da olsa, insanı kısmen yalnızlıktan kurtarır ve onun toplumsallaşmasına kapı aralar.
Pek çok yerde insan yerine konmayan veya sosyal hayata doğrudan katılamayan kişiler, sanal ortamlarda kendilerini ifade olanağı bulurlar. İnsanın, kendisini ifade edebilmesi önemlidir. O, bu sayede çeşitli topluluklara katılır, kolay kolay duyamayacağı, bilemeyeceği konularda bilgi sahibi olur, farklı sorgulama tekniklerine, kendini ifade etme biçimlerine ve düzeylerine tanık olur.
Eğer kişi; ahlaki erdemler, hak ve adalet gibi, doğru bir amaç peşinde ve bunda samimi ise, bu yöndeki mesajlara ulaşabilir ve bu doğrultuda mesaj verebilir. Kendisinin de bir işe yaradığını; konuşabildiği veya yazabildiği gerçeğini görür ve bu, ona kısmen de olsa bir özgüven kazandırır. Samimi ve gerçekçi insanlar, sanal ortamlarda kendi kişiliklerini ortaya koyar ve karakterlerini gizleyemezler.
Sanal ortamlara gerçek kimlikleriyle katılan, en azından kendi çevrelerine açık aktif katılımcılar, bu paylaşımlarına kamuoyunu da tanık tutarlar. Zaten dürüst ve güvenilir insanlar, paylaşımlarıyla uyumlu yaşarlar. Uyumlu yaşamayanlar, kamuoyunun da denetimiyle paylaşımlarıyla tutarlı olmaya ve gerçek hayata uygun davranmaya mecbur kalabilirler. Eğer gerçek hayatla paylaşımları çelişiyorsa, gerçek kimlikleriyle bu çelişik durumu birlikte yürütmeye cesaret edemezler. İçinde yaşadıkları çevre, onları sözleriyle davranışları arasında uyumlu ve tutarlı olmaya zorlar.