Organize Yalan

Yalan; kişiliği çürütür, insan ilişkilerini zehirler, karakteri yozlaştırır, güveni sıfırlar, krediyi bitirir ve iflası getirir. Yalan virüsü, toplumsal dejenerasyonun kaynağı ve salgın ahlaki hastalıkların en büyük mikrobudur.

Kibirli insanlar, riyakarlar, benciller, hırs ve ihtiras sahipleri, kompleksli ve kaprisli insanlar, sinsi davrananlar, entrikalar çevirenler, hilekarlar, uyanık ve kurnaz geçinenler, narsistik kişilikler, menfaatini put edinenler, hak hukuk tanımayanlar, konu kendi çıkarları olunca, çok kolayca yalana başvururlar.

Yalan ve iftira sıradanlaşırsa, böyle kişiler, kendilerine yalanı benimseyen ortaklar ararlar. Çünkü kronik yalan hastalığı, bir organizasyon gerektirir. Bu ortaklık, onlara moral ve motivasyon sağlar. Zaman geçtikçe, yalan ortakları, kendi uydurdukları yalana kendileri de inanmaya başlar. Gerçeklerden kopuş, algı dünyasını yönetmeyi zorunlu kılar. Tüm bunlar, yalanı yöneten kişide, zamanla insanüstü biçimde mesajlar aldığı veya olağan dışı şeyleri hatırladığı vehmini doğurur. Artık yalan ortaklığı değil, yalanı yönetme becerisine sahip olan kişiye ortakların intisap etme zorunluluğu söz konusudur. Kendisine itirazı, kutsala veya Tanrı’ya itiraz gibi telakki etmeye başlar.

İnsanın, insana yapabileceği en büyük kötülük ve işleyebileceği günah, yalan söylemektir.

En büyük yalanlar, din hakkında Allah adına ve toplumca kutsal görülenler adına türetilen yalanlardır.

Çünkü Allah adına ve toplumca kutsal görülenler adına türetilen yalanlar, tüm kitlelere empoze ve dikte edilir.

♦ Allah hakkındaki yalan, Allah’a iftira;

♦ İnsanlar hakkındaki yalan, insana iftiradır.

Gün gelir, Allah hakkındaki iftiralara ‘din’,

İnsanlar hakkındaki iftiralara, filancanın ‘yaşamöyküsü/hayatı’ denir.

♦ Allah hakkındaki yalan, O’na iftira ve “şirk” ile,

♦ İnsanlar hakkındaki yalan ise, o kişiye iftira ve “nifak” ile sonuçlanır.

Hurafeler, bidatlar ve batıl inançlar, birer yalan örnekleridir.


✔ Size yalan söyleyen,

✔ Size yalancı muamelesi yapan,

✔ Başkaları hakkında söylenen yalanları görmezden gelen ve

✔ Sizin zarar görmeniz umurunda olmayan birinden dost olmaz.

Hakka inanan birinde, yalan ve zarar verme asla söz konusu olmaz.

Kur’an’da sık sık altı çizilen ve Rivayetlerdeki şu hadis, bu konuya ışık tutar niteliktedir:

Kur’an’da şirkin en büyük gerekçesi, nifakın en büyük alameti ve imanın en önemli ayracı ve turnusol kağıdı işlevi gören yalanın dehşeti[1], rivayetlerdeki şu hadiste, öz bir nitelikte sunulmuştur:

“Münafıkın (ikiyüzlünün) belirtisi dörttür: Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiği zaman sözünde durmaz. Emanet edildiği zaman ihanet eder. Husumette (düşmanca davrandığı zaman) sınır tanımaz.” Buhari, Îmân 24

[1] Kur’an’da yalanın dehşetiyle ilgili vurgular: Bakara, 2/10; Maide, 5/41; En’am, 6/21,24,28,93,144; A’raf, 7/37,89; Tevbe, 9/42,77,90,107; Yunus, 10/17; Hud, 11/18; Yusuf, 12/27,74; Kehf, 18/15; Taha, 20/61; Nur, 24/7-8,13; Neml, 27/27; Ankebut, 29/68; Saffat, 37/152; Zümer, 39/3,32; Mü’min, 40/28; Mücadile, 58/18; Haşr, 59/11; Münafıkun, 63/1; Cinn, 72/5

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir