Hamd ve Selam

De ki: “Hamd (yüceltilmek, sınırsız övgüler ve şükürler) Allah’a özgüdür/yaraşır/olsun! Seçtiği kullarına selam ve esenlik olsun! Allah mı daha hayırlıdır, yoksa onların ortak koştukları mı? (27Neml/59)

 

Sınırsız övgüler ve yüceltmeler, tüm varlıkların yüce sahibi ve efendisi olan Allah’a yaraşır. Varlığımızı ve hayatımızı O’na borçluyuz. O’na şükranlarımızı bildiririz. O’dur,  gerçek koruyucu ve kurtarıcı, gerçek kollayıcı ve esirgeyici…

O’dur ilkesel sorumluluklarımızın sınırlarını belirleyen… O’dur insanca hayatın ölçülerinde kuşkuya düşmememizi engelleyen… O’dur güven ve esenlik içinde yaşamamızı sağlayan… O’dur kula kulluğun, insan özgürlüğünün önündeki en büyük engel olduğunu bildiren…

O’dur kendimize güvenmemizi sağlayan… O’dur bizlere barışın, hakkın, adaletin, özgürlüğün vazgeçilemez bir değer olduğunu bildiren…

O’ndan beklediğimizi başka hiç kimseden beklemiyoruz. O’na arz ettiğimizi başka hiç kimseye arz etmiyoruz. O’nun gibi, bizi hiç kimse tanımıyor. O’nun lütfettiğini, bize hiç kimse veremez.

O’ndan salt bir karşılık beklentisiyle bir şeyler yapmıyoruz, bir karşılık olmasa bile bildirdiği değerlerin mutlak doğru olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda, O’nun, ‘hiçbir şeyi karşılıksız bırakmayacağı vaadi’ne sadık olduğundan kuşku duymuyoruz. O’nun gibi hiç kimseye koşulsuz bağlanmıyoruz. O’ndan başka hiç kimseye kendimizi adamıyoruz.

Esenlik olsun insanlık tarihi boyunca hayatlarını zulme, haksızlığa, adaletsizliğe, yolsuzluğa karşı durmaya, insanları gerçeğe, hakka, adalete, kurtuluşa davete adayan tüm seçkin elçilere ve insanlara… Onları iyilikle, güzellikle ve hayırla yâd ediyorum.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir