Fobilerden Kurtulmanın Yolu

Fobilerden kurtulmanın yolu onlarla yüzleşmekten geçiyor.

* Korktukları nesnelere fotoğraf üzerinde bile bakamıyorlar.

* Korktukları durumla karşılaşmamak için hayatlarının akışını değiştirebiliyorlar.

* Çocukken yaşanan travmalar sırasında görülen bir takım nesneler ileride fobi nesnesi olabiliyor.

* Fobileri tedavi edebilmenin en iyi yöntemi, fobi duyulan nesne ve durumla yüzleşebilmek…

Hayatımız boyunca nelerden korkmuyoruz ki? Karafatmalardan, kalorifer böceklerinden, farelerden, yılanlardan, kuşlardan, kedilerden, örümceklerden, uçağa binmekten, araç içinde köprülerden ve tünelden geçmekten,  depremden, yıldırımlardan, rüzgarda… Bu korkuların listesi uzadıkça uzayabilir. Ancak korkularımız ruh sağlığımızı ve hayatımızın dengesini bozmaya başlarsa ve korktuğumuz nesneleri, durumları hatırladığımızda bile kendimizi kötü hissediyorsak artık fobilerimiz ortaya çıkmış ve bizi yönlendiriyor demektir. İşte bu durumda harekete geçmek gerekiyor çünkü fobiler nedeniyle hayatı zindan olan insan sayısı hiç de az değil. Fobileri, genel olarak, bir nesneye karşı sürekli  ve aşırı bir endişe hali olarak tanımlayan psikiyatrlar, genellikle bir nesneye ya da duruma karşı hissedilen bu korkuların gerçek bir korkulacak duruma işaret etmediğini söylüyorlar.

 

Fobilerimizle yüzleşelim! Bu arada, hayatımızı kimi zaman kabusa döndüren fobilerimizden kurtulmak için çok kolay uygulanabilir yöntemler de var. Mesela fobilerimize konu olan, fobilerimizi yaratan olgularla yüzleşmek gibi. Psikiyatr Dr. Serdar Serdaroğlu, yüzleştirme yönteminin, öğrenilmiş fobilerde çok işe yaradığını belirtiyor. Yüzleşmeyi, bir duruma maruz kalmakla açıklayan Serdaroğlu, bu yönteme ilişkin olarak şunları söylüyor. “Kişi öncelikle, kendisini rahatsız eden bir nesneyi hayal ederek işe başlamalı. Buna imajinasyon diyoruz.

Bunu yapmak gerekiyor, çünkü kaygı duyulacak nesne görülmeden evvel, onu düşününce bile kaygının tüm belirtileri başlıyor. Bazen de panik atak bile yaşanıyor. Fobileri olan ve onlardan kurtulmak isteyenler, öncelikle kendisinin bu işi alt edemediğinin bilincine varmalı. “Bu korku nedeniyle, bu duyguları yaşıyorum.” diyebilmeli. Mesela örümcekten korkan biri aslında örümcek fikrinin yarattığı kaygıdan dolayı fobi yaşadığının ve o fikir aklına gelince heyecan duyduğunun farkına varırsa, kaygı sırasında olumsuz duyguların canlandığını bilir. Kişi bunu kavrandıktan sonra fobisine kaynak olan nesneleri, hayalinde en uzaktan en yakına doğru getirerek canlandırmalı. Sadece böceğe fobisi varsa hayalinde o böceği canlandırarak bu hayal sırasında duyduğu heyecanı sıfırlayana kadar buna devam etmeli. Sonrasında bir fotoğrafta o böcekle karşılaşarak ve fotoğrafı da uzaktan, yakına doğru getirerek heyecanının azaldığı noktaya kadar bunu yapmalı.

Önce hayal ederek, hissedilen korku ve endişe sıfırlanıncaya kadar yaşanan bir aşama var. Sonra fotoğrafa bakabilmek aşaması geliyor. Yani önce soyut bir tedavi, sonra somut tedaviye geçmek gerekiyor. Fobiyle yüzleşme sırasında, hayal edilen ve sonra fotoğrafına bakılan böceğin kendisini, belki ölü olarak görmek ve ona dokunabilmek gerekiyor. Korkunun sıfıra indiği noktada dokunabilmek mümkün oluyor zaten. Ölü böceği de tabii ki yine uzaktan başlayarak yakına kadar getirmek sonra dokunmak lazım. Bazı fobik kişiler terapisiz olarak bu yöntemi kendilerine uygulayabilir ama kimi zaman terapistler de yardımcı olur. Bazen  seretonin dengesini korumak için ilaçlar verilmesi gerekiyor çünkü beynin seretonin sistemindeki bozukluk, strese ve fobiye alt yapı hazırlıyor”. diyor.

 

You may also like...

1 Response

  1. Furkan dedi ki:

    Allah çalışmalarınızı daim etsin şunu unutmayın mutlaka sizin gibi insanlara ihtiyacimiz var lutfen calismalariniza devam edin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir