Din ve zulüm yan yana nasıl gelebiliyor?
Kuran’da der ki: “Allah hakkında yalan uydurandan daha zalim kimdir” (Hûd 18, En’am 21)
Peki niye böyledir? Neden zalimlerin en büyüğü, Allah hakkında yalan uyduranlardır?
Öldürenlerin, çalanların, tecavüzcülerin, sahtekârların daha zalim olması gerekmez mi?
Şöyle bir soru sorayım:
Öldürmek mi daha büyük bir zulümdür, yoksa…
Öldürmeyi meşru / iyi / doğru görmek mi?
Öldürünce kendini daha dindar hissetmek mi?
Binlerce kişiyi öldürüp Allahu Ekber diyerek, büyük bir iş başarmışçasına sevinç gösterileri yapmak mı?
Öldürmeyi Allah’ın emri görüp ve binlerce kişiye böyle gösterip, yeni katiller yetiştirmek mi?
İnsanların canlı canlı boğazını kesip, cennet hayalleri kurmak mı?
Allah’ın adını kullanarak, normalde yanlış yapınca sızlaması gereken vicdanları öldürmek mi?
Öldürmeyi ve zulmü bir dini anlayış haline getirip bütün dünyanın ve hatta gelecek nesillerin ilkeler ve değerler sistemini bozmak mı?
Bu zulüm ve adiliklerde Allah’ın adını kullanıp; geriye kalan insanları Allah’a düşman etmek mi?
İnsanlara bundan daha büyük nasıl bir kötülük yapılabilir?
Allah’a bundan daha büyük nasıl bir iftira atılabilir?
Allah hakkında yalan uydurmak şirktir. Ve şirk, işlenebilecek en büyük günahtır.
Vazgeçilmediği takdirde, kesinlikle affedilmeyecek olan tek günahtır. (Nisa 48)
Allah hakkında yalan uydurmak, kötülükleri meşrulaştırmada kullanıldığı gibi; serbest ya da iyi şeyleri yasaklamada da kullanılır. Allah emretmediği halde, birçok yasak türetilir. Türetilen her yasak, insanların hak ve özgürlüklerini kısıtlar, zincirlerini arttırır.
Peki çözüm nedir?
Allah hakkında delilsiz dayanaksız konuşmamaktır. (Enbiya 24)
Allah hakkında bilmediğin şeyleri söylememektir. (Bakara 80, A’raf 33)
Bilinmeyen konularda “şu haramdır, bu helaldir” dememektir. (Nahl 116)
Çoğunluğun sözlerini körü körüne izlememektir. (En’am 116)
Gelenekleri körü körüne izlememektir. (Bakara 170)
Aklı kullanmaktır. (Enbiya 67)
Düşünmektir. (Bakara 164, Nisa 82)
Din konusunda kesin bilgi sahibi olmadığımız şeyi izlememektir. (İsra 36)
Kur’an’ı okumak, düşünmek, incelemektir. (Sâd 29, Muhammed 24, Kamer 17, İbrahim 52)