Rasyonel Ahlak
Ahlak, rasyonel zeminde köklü gerekçeleri olan canlı kalabilecek bir ağaç ve ışık kaynağı. Rasyonel ahlak ise duygusuzluk, mekaniklik ya da çıkarcılık demek değil. Rasyonel ahlak anlayışında, davranışın, tercihlerin, tepkilerin, oluşum sürecinde ve çıkış noktasında akıl ile vicdan bütünlüğü gerçekleşir. Aynı zamanda davranışın değerlendirilmesinde de referans alınan akıl ve vicdan bütünlüğü, bu değerlendirmeye tarafsızlığı doğal olarak getirir. Bu bakışın rasyonel en büyük sonucu; kendi soyuna, kendi dinine, kendi takımına, kendi grubuna yönelik daha esneyen bir ahlak anlayışı getirmemek olmalıdır. Kendisine biyolojik, sosyolojik, psikolojik olarak daha yakın mesafede olanların davranışlarının yansımalarına da daha direkt maruz kalınacağı gerçeğinden dolayı rasyonel ahlaki sorgulamasını en çok yakın çevresine karşı işletmek en akılcı tercih olacaktır.
Doğu ülkelerindeki adam kayırmacaların, kendi kabilesinden, kendi partisinden, kendi cemaatinden olanlara yönelik üç maymunu oynamaların arkasında ahlakın rasyonel zeminden koparılması var. Öyle ya normal şartlarda, us kendine en yakındaki tehlikeye karşı en titiz, en duyarlı olmayı gerektirir. Ama tam tersine oluyor. Çoğunluk kendi yakın çevresindeki, yalana, iftiraya, bozgunculuklara, zulümlere gerekçeler buluyor; onlara mazeretler, kılıflar türetiyor. Yalanların getirdiği güvensizliklere, kötü sonuçlara, iftiraların getirdiği büyük yıkımlara kör sağır kalıyor; ama uzağındakiler için pür dikkat kesilebiliyor. Uzağındaki yalana, talana, zulme de pür dikkat kesilsin herkes zaten. Ama kendilerine yakın gördüklerine değişen oranlarda aklı ve vicdanı örterek, rasyonel yaklaşamayanlar körlük içindeler. Bu yaptıkları yakınlarına iyilik yapmak, onları korumak değil tam aksine kötülükte iyice palazlanmalarının müsebbibi olmaları demek.
Ahlakın rasyonel köklerini görmezden gelmek, sadece tabulaşmış birkaç örnekle tarifini yapmak, ahlakı sembolik bir anlama indirgemek ve dolayısıyla aslında ahlakın anlamını ve uygulamasını öldürmek oluyor. Size göre ahlaka en aykırı davranış nedir? Neye şahit olursanız, muhatabınızın ahlaki zeminden çok uzakta olduğundan emin olabilirsiniz? Neyi yaşarsanız, ahlaki açıdan en ciddi boyutta; çözümü, aşılması çok zor belki de imkansız bir sorun ile karşı karşıya kaldığınıza inanırsınız? İşte o nokta sizin ahlakı, üzerine bina ettiğiniz temeldir. Hangi malzemeden yapılmış ise o temel; ahlak anlayışınız o kalitede, o evrenselliktedir.
Yakınlarınızı, yol arkadaşlarınızı gerçekten seviyorsanız, onların davranışlarındaki, tercih ve tepkilerindeki akıl ve vicdandan kopukluk, uzaklık oranında geleceğe yönelik kaygınızın, endişenizin ciddiyeti olur. Bu ciddiyet sizi, onlara karşı zaaflı davranmaya değil; yüklendikleri sorumluluğun derinliği oranında; net, rasyonel zeminde kalmaya mecbur eder. Rasyonel ahlak arayışı, zihninizi berraklaştırır, gerçekçi analizlere sonra da çözümlere yönelmenizde, Allah’ın ilahi adaletiyle gerçekleştiğine defalarca tanık olduğunuz, dokunuşlarıyla yolunuzda onurlu yürümenize destek olur.
Yaşam ciddi, oyun değil. Yaşanan sorunlara, sıkıntılara rasyonel ahlaki zeminde yaklaşmamak, evrensel ilke ve değerlerin ağırlığının yaşamda kaybedilmesine, ağırlık merkezinin değiştirilmesiyle, dengesi bozulan binanın enkazı altında ezilmek gibi, temel insan hakları zemininden kopmuş bir zihniyetin enkazı altında kalmayı getirebilir. O yüzden ağırlık merkezinin, tarafsız, dürüstlük ilkeleri olmayan binanın çökmesi her an mümkündür, bu şaka değil, oyun değil, onulmaz gerçektir.
30 Mart 2023
Dilek Şahin