Ekmek Spor

İlkokuldayken öğretmenimize sorardık: “Öğretmenim hangi takımlısınız ?”

Cevap: “Ekmekspor”.

Bu cevap bizi mutlu etmezdi, çok da anlamazdık ana mesajını.. O zamanlar tuttuğumuz takımın adını söylesin de onun da bizim takımdan olduğunu duyalım isterdik… İlkokul öğretmenim, Sn Ali Aksu’yu saygıyla selamlıyorum. Bizlere 5 yıl boyunca verdiği tüm emekleri için, hayata sorgulayıcı bir gözle bakmanın önemini fark ettirdiği için çok teşekkür ediyorum…

Korona salgınından dolayı kendi vatandaşlarımızdan 44537 kişi hayatını kaybetmişken ve günde ortalama 300 insanımız yaşamını kaybediyorken, alanında uzman akademisyenler, doktorlar, öğretmenler, mühendisler, anneler, babalar, büyükbabalar, büyükanneler, çocuklar yaşamını kaybederken, “kim şampiyon olacak?” sorusunu bu kadar önemsemek hangi aklın ürünü anlamak kolay değil.

Filistin’de 3 gün içinde 150 kişi öldürülüp, 950 kişi yaralanırken, öldürülme ve yaralanma tehlikesi ile evlerinde kurban gibi beklerken “kim şampiyon olacak?” sorusunu sormayı anlamak kolay değil.

Günlerdir evlerimizdeyiz, bulaş oranını düşürmek için sorumlu davranmaya devam ediyoruz. Ama sırf birileri futbol afyonunun piyonu olacak, onun üzerinden egosunu doyuracak, eşiyle, çocuğuyla bir gün olsun kaynaşarak futbol oynamadığı halde, genellikle spor yapmayıp ekran karşısında külçe gibi oturmaktan, hareketsizlikten ağırlaşmış, hantallaşmış bedenleriyle “şampiyonluk kutlaması” yapacak diye kaç kişiye corona bulaştı acaba?

Aynı toplum içinde yaşadığımız için onların bu hatalarının bedelini neden biz ödemek zorunda kalacağız? Onların bu pervasız kutlamalarından dolayı yaydıkları korona bize ve sevdiklerimize, toplumun bu konuyla direkt ilgisi olmayan insanlarına da dokunduğunda bunun bedelini kim ödeyecek, o canlar geri gelecek mi? Yoğun bakımda yaşayacakları büyük sıkıntıları kim giderecek?

Spor güzel. Gelişmiş ülkelerde, halk düzenli spor yapıyor bunu yaşam biçimi haline getirecek eğitimi küçük yaşlardan itibaren ediniyor.

Trilyonlar kazanan futbolcuların, futbol takımlarının takipçileri ise farklı dozlarda bir nevi mürid psikolojisi içinde; bir yere ait olma, grubun başarısını kendine mal etme, kendinde, değerlerinde bulamadığı bireysel öz gücü, kitlesel gücü arkasına alarak edinmeye çalışma gibi bir takım sorunlu eğilimler gösteriyor.

Kendi takımına neredeyse kutsal güç atfederek bir takım totemler oluşturabiliyor.

Kendisi zorlu şartlarda çalışarak kazandığı maaşını ihtiyaçlarına yettirmeye çalışırken ya da kendisi iş bulamıyorken, kendisi covid aşısını olmayı beklerken; sadece rakip kaleye top göndermeye yönelik bedensel çalışma yapan futbolcuların trilyon-katrilyonlar kazanmasının saçmalığını, tutarsızlığını görmek istemeyenlere…

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir